E-ihracat, özellikle son birkaç yıldır alıcı kitlesinin hızla artarak genişlemesi sonucu satıcılar açısından ülkemizin ve dünyanın en trend ticaret şekillerinden biri haline geldi. Teknolojinin gelişimi, gönderim maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar, tarafları korumak amacıyla düzenlenen yasalar ve sağlanan diğer kolaylıklar sonucu e-ihracat nedir kavramı artık çok daha yaygın bir şekilde soruluyor.
E-ihracat nedir sorusuna kavramsal olarak sınırötesi e-ticaret olarak cevap verilebilir. İletişim çağında yaşadığımız aşikâr. Dijitalleşmenin de desteği ile artık ülkeler bir şehir, dünya bir ülke haline dönüşmektedir. Bakış açısı olarak değerlendirmek gerekirse, günümüzde artık dünyadaki ülkeler giderek iç içe girmekte, hem kültürel olarak hem de tüketici alışkanlıkları olarak birçok konuda yakınsamaktadır. ABD’de trend olan bir konu internet sayesinde çok hızlı bir şekilde yayılmakta ve dünyanın diğer ucundaki tüketicilerde de talep oluşturmaktadır.
Dolayısıyla ülkelerarası sınırlar zamanla zihinlerde silinmekte ve tek dünya, tek ülke, tek kültür haline gelmektedir. Tabi bu süreçte bölgesel kültürler de göz ardı edilemez. Kültürel yakınsama tabi ki çok uzun yıllar alacaktır. E-ihracatta da ne kadar kültürlerarası yakınsama görünse de “Küresel düşün, yerel hareket et!” mantığı burada da kendini göstermektedir. Dünya genelinde e-ticaret hacmi hızla artmaktadır. Günümüz itibariyle 2 trilyon ABD Dolarının üzerinde olan pazar hacmi sadece iki yıl içerisinde %50’ye yakın artış gösterecektir. Büyüyen pazarda en büyük kaldıraç etkisi e-ihracat sayesinde olacaktır.
E-ihracat nedir sorusunda farklı bir açıdan bakalım. E-ihracat, Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) kapsamında yapılan mikro ihracat kuralları çerçevesinde yapılan sınırötesi e-ticarettir. ETGB kapsamında ihracat yapabilmek için ilgili gönderinin ağırlık olarak 150 kg, değer olarak toplam 7.500 EURO altında olması gerekir. Nasıl ki, Türkiye’de faaliyet gösteren web sitesi İstanbul’dan veya başka bir şehirden Van’a, Ankara’ya ürün gönderiyorsa, aynı şekilde artık ETGB sayesinde Almanya’nın Hans’ına, Amerika’nın Jon’una da ürün göndermek çok kolay hale gelmiştir. Geleneksel ihracat yönteminde işletmelerin öncelikle ilgili pazarlarda distribütör veya işbirliği yapabilecekleri firmaları araştırmaları, bulmaları ve onlarla işbirliği süreçleri yapmaları gerekir. Ayrıca, belirtilen firmaları bulsalar dahi ihracat sürecinde ihracat beyannamesi açmaları, çeki listeleri düzenlemeleri vb. gibi operasyonel süreçlere katlanırlar.
Diğer taraftan gümrükleme işlemlerinde açılan her beyanname için ek masraflar ödemekle yükümlüdürler. Dolayısıyla hem operasyonel olarak hem de maliyet anlamında işletmelere birçok yük düşerken, e-ihracat’ta bu gibi masraflara katlanmazsınız. Şöyle ki; ETGB lisansı olan lojistik firmaları ile çalışacağınız için yukarıda belirtilen bütün işlemler ilgili lojistik firması tarafından yürütülecek ve mikro ihracatını çok kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştireceksiniz. Tüm bunlar bir araya geldiğinde e-ihracat nedir sorusuna tam olarak cevap verilebilir!
E-ihracat nedir sorusuna daha geniş perspektiften bakalım! Bu kavramı kısaca “sınırötesi e-ticaret” olarak tanımlamak mümkün. Daha detaylı bir biçimde açıklamak gerekirse; “Online kanallar aracılığıyla yurt dışından almış olduğunuz siparişleri, müşterilerinize mikro ihracat kuralları dahilinde ulaştırmak.” şeklinde düşünebilirsiniz. Bu noktada “Yerel düşün, global hareket et!” görüşü tıpkı diğer ticaret yöntemlerinde olduğu gibi e-ihracatta da geçerli hâle geliyor. Sağlıklı bir şekilde e-ihracat işini sürdürebilmek için yerel ticarette geçerli olan detayları bilmek, ihracat mevzuatına temel düzeyde de olsa hâkim olmak ve aynı zamanda küresel bakış açısıyla düşünebilmek gerekiyor. Böylece herhangi bir sınır kalmadan çok daha geniş bir kitleye ulaşabilir, kârınızı artırarak işinizi büyütebilirsiniz. Bu çerçevede tam olarak e-ihracat nedir sorusunun cevabı daha net anlaşılacaktır!
E-İhracatın Avantajları Nelerdir?
E-ihracat, son yılların online alışveriş trendlerinden en önemlisidir. Devlet teşvikleri ile popülaritesi giderek artan e-ihracat, markalara kısa sürede kâr ve değer sağlama kapasitesine sahiptir. Her şeyden önce döviz cinsinden para kazanılması hem ülkeye hem de şirkete bütün avantajlar sağlar. Bu sebeple e-ihracat nedir sorusuna cevap arayan firmaların sayısı oldukça fazladır.
Peki, e-ihracat avantajları nelerdir?
E-İhracatın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nedir?
2023 yılında Türkiye’nin e-ticaret hedefi 350 milyar TL’dir. E-ihracatın bu hedef içindeki payı 70 milyar TL civarındadır. Türkiye’de e-ticaretin lokomotifi olabilecek kapasiteye sahip e-ihracat, ülkenin dijital dönüşümünün de tetikleyicisi olacaktır. E-ihracat, yabancı bir ülkeyle ticaret yapılması sebebiyle ülke ekonomisine döviz girdisi sağladığı için başlı başına bir ekonomik katkı mecrasıdır. İşletmeler, e-ihracat aracılığı ile kabuklarını kırabilir ve tıkanan iç pazardan dışa açılabilir. Böylece kendi kârlılıklarını artırırken, ülke ekonomisine de büyük katkı sağlar.
İşletmelerin küresel bir oyuncu olması için ilk adım olan e-ihracat, yerli ürünlerin ihraç edilmesi için en pratik yollardan biridir. Dünyanın her yerine ürün gönderme imkanı olması, ülke için döviz miktarının artması demektir. İşletmelerin yurt dışı pazarlara açılması ile hem kendi işleri büyür hem ekosisteme ve ülke ekonomisine katkı sağlar. Türkiye’nin e-ticaret ve ihracat hedeflerine ulaşması için önemli bir potansiyel barındıran e-ihracat, önümüzdeki yılların en önemli ihracat aracı haline gelecek. Bu sebeple e-ihracat nedir sorusu daha fazla sorulacak!
E-ihracat ile yurtdışına internetten satış yapacak olan kişi ve işletmelerin tercih edebileceği birçok platform bulunur. Fakat bu noktada kişi ve işletmeler trend pazaryerlerine yönelir. Çünkü trend pazaryerlerinin müşteri kitlesi diğerlerine oranla daha geniştir.
İnternetten yurtdışına satış yapmak isteyen kişilerin en çok tercih ettiği pazaryeri platformları arasında bulunmaktadır. Gelin şimdi bu platformlara daha detaylı bir şekilde göz atalım.
Amazon
Yurtdışına satış dendiğinde herkesin aklına ilk gelen platformlardan birisi olan Amazon, dünyanın en büyük e-ihracat pazaryerleri arasında yer almaktadır. 1994 yılında Jeff Bezos tarafından Amerika’da kitap satışı için açılan Amazon kısa bir süre içerisinde büyümüş ve e-ihracat pazaryeri haline gelmiştir.
Günümüzde birçok ülke ve bölgede satış yapan platformlardan birisi olan Amazon’da satış yapmak isteyen kişi ve işletmeler bir mağaza açma ücreti ödeyerek mağazalarını açabilmektedir. Bununla beraber kişiler satış kategorilerine ve sattıkları ürünlere göre Amazon’da komisyon ödemesi de yapmaktadır.
Aliexpress
E-ihracat ve e-ticaret dendiğinde herkesin aklına gelecek platformlar arasında Aliexpress’te yer alır. Aliexpress aslına bakıldığında ticarin merkezi olan Çin’de ortaya çıkan bir platformdur.
Aliexpress 2010 yılında Alibaba Group tarafından hayata geçirilen, alıcılar ve satıcıları buluşturan bir platformdur. Merkezi Çin’de bulunan Aliexpress’te satış yapmak isteyen kullanıcılar farklı birçok kategori de ürün ve hizmet satışı yapabilmektedir. Özellikle bu platform da Amazon mantığı ile işlemektedir. Kısacası trend pazaryerleri arasında yer alan Aliexpress’te satış yapmak için markaların mağaza açma ücreti ödemesi ve sattığı her ürün için komisyon ödemesi gerekmektedir.
eBay
1995 yılında Amerika’da Pierre Omidyar tarafından hayata geçirilen bir platform olan eBay de yurtdışına satış yapabileceğiniz pazaryeri platformları arasında bulunmaktadır. Dünya’nın en trend ve en popüler pazaryerlerinden birisi olan eBay’de de satış yapan markalar mağaza açama ücreti ve komisyon ödemektedir.
Diğer platformların aksine eBay’de satış şekli biraz daha farklılaşmaktadır. Çünkü eBay’de satış yapan kişiler açık arttırma sistemi ile ödeme kabul etmektedir. Kısacası eBay’in dünyada açık arttırma sistemini uygulayan en büyük platform olduğunu söylemek mümkündür.
ETSY
Yine Amerika menşeili bir platform olarak karşımıza çıkan ETSY, 2005 yılında New York’ta kurulmuştur. Türkiye’den ve dünyadan birçok kişinin satış yaptığı pazaryeri platformu olan ETSY’de satış yapan kişiler herhangi bir mağaza açma ücreti ödememektedir.
Fakat ETSY’de satış yapan firmaların diğer pazaryerlerinde olduğu gibi komisyon ödemesi yaptığı bilinmektedir. Amazon, eBay ve Aliexpress gibi platformlarda her ürün ve hizmeti satabilen kullanıcılar ETSY’de ürün satışı yaparken yalnızca belirli ürün gruplarını satabilmektedir.
ETSY, kişi ve işletmelerin yalnızca el yapımı ürünleri ve vintage ürünleri satabileceği bir platform olarak bilinmektedir. Yani bu platformda fabrikasyon ürün satmanız mümkün değildir. ETSY fabrikasyon ürünleri satan kişileri yakaladığında ömür boyu mağazalarını kapatmakta ve almaları gereken ödemeleri geç göndermektedir.
E-ihracat nedir sorusunun ardından e-ihracat yapmak için en önemli başlıklar arasında yer alan kargo işlemlerine göz atalım! E-ihracat kargo işlemlerinde gönderinin mal bedeli 7.500 euroyu ve gönderi ağırlığı da 150 kilogramı aşmamalıdır. Bu nitelikteki gönderiler, gümrük müşavirliği hizmetlerine tabi tutulmaz ve ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) ile e-ihracat kargo firmaları tarafından gönderilir.
E-ihracat kargo işlemleri, e-ihracat kargo firmaları tarafından yürütülür. Kargo gönderilerinin işlemlerinde Gümrük Genel Tebliği hükümleri uygulanır. 150 kg ve 7500 Euro değerini geçmeyen kati ve satış amacıyla yapılan ve farklı bir rejimi gerektirmeyen e-ihracat işlemlerinde, e-ihracat kargo koşulları geçerlidir.
Türkiye’de hizmet veren e-ihracat kargo firmaları şunlardır;
E-ihracat kargo işlemleri yürütülmesi için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır;
Öncelikle bu güncel ticaret yönteminde ister üretici olun ister aracı, direkt ve kolayca ulaşabileceğiniz online satış kanalları sayesinde ürünlerinizi kendiniz veya ekibiniz aracılığıyla yayınlayıp, satışını gerçekleştirebilirsiniz. E-ihracat süreçlerinde üretici ve tüketici arasında fiziki bir satış noktası zorunluluğu bulunmadığı için zaman ve maliyet kıstaslarından büyük ölçüde kâr edilebiliyor. Halihazırda zaten satış noktası ya da noktaları olan bir satıcıysanız da e-ihracatın sunduğu avantajlardan yararlanabilir, ürünlerinizi sadece yerel değil global bazda da duyurabilir ve satabilirsiniz.
E-ihracat, devletin belirlediği ticaret mevzuatlarından mikro ihracat kuralları ve ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) kapsamında değerlendirildiği için her şeyden önce mikro ihracat esaslarına hâkim olmak gerekiyor.
Güncel mikro ihracat süreçlerinde ise aşağıdaki kurallara uymak gerekiyor:
Temel olarak bilmeniz gereken ve Türkiye’de e-ihracat yapmak isteyen herkesin uyması gereken mikro ihracat kuralları bu şekildeyken, satışını yapmak istediğiniz ürünler, online satış kanallarınız, hedef kitleniz ve hedef bölgeleriniz, kârlılık oranınız ve beklentileriniz ise işin tamamen size kalan kısımlarını oluşturuyor.
Genellikle B2C yani satıcıdan alıcıya direkt ulaşım şeklinde ve daha küçük ölçekli başlayan e-ihracat, daha sonraları işin ilerleyiş hızına ve sürecine bağlı olarak B2B/B2C yani önce satıcıdan aracıya ardından aracıdan alıcıya şeklinde devam edebiliyor. Bu nedenle e-ihracat işinin hacmi büyüdükçe gönderim yapılan ülkelerde şirket açmak ve böylece müşteriye ulaşmak için aracı bir kuruluş oluşturmak gerekebiliyor. Tabii tüm bu adımlar sizin e-ihracattan neler beklediğinize bağlı olarak gerçekleşiyor.
Eğer e-ihracat konusunda yeniyseniz, e-ihracat nedir sorusunun cevabını arıyorsanız veya bu işe odaklanmak istiyorsanız aşağıdaki ipuçlarına göz atarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz;
Tıpkı klasik ihracatta olduğu gibi e-ihracat konusunda da devletin geçici veya uzun süreli muafiyetlerinden, teşviklerinden ya da desteklerinden yararlanabilirsiniz. Yani e-ihracat yapıyor olmanız klasik ihracata göre size herhangi bir kısıtlama getirmiyor; aksine farklı konularda pek çok avantajdan yararlanabilmenizi sağlıyor.
Alıcıya sağladığınız her kolaylık (müşteriye KDV ödetmeyen ülkeler arası anlaşmalı fiyatlar, hızlı teslimat, gönderi ücreti dahil her şeyi tek seferde ödeme seçeneği ve benzeri imkanlar) her zaman için firmanızın isminin daha çok duyulmasını ve tercih edilme oranlarının artmasını sağlıyor. Bu yüzden e-ihracat üzerinden satış yaptığınızda DDP yani vergileri ödenmiş teslimat yöntemini seçerek müşteri memnuniyetini artırabilirsiniz.
Sattığınız veya satmak istediğiniz ürünlerin konseptine uygun, e-ticaret altyapısına sahip olan bir internet sitesi açmalı ve bu internet sitesinin bilinirliğini çoğaltmak için SEO, Google Adwords, Facebook Ads gibi araçlardan yararlanmalısınız. Ürünlerinizin olduğu internet sitesine gelen potansiyel müşteriler için karmaşık olmayan, pratik bir site yapısı, alışverişi tamamlamaya yönelik hızlı adımlar da satışlarınızın artmasında önemli rol oynuyor.
Son olarak belki de en önemlisi, Worldef gibi bu işin profesyonellerini barındıran ve e-ihracata dair işe yarar bilgilerin, sürekli yenilenen trendlerin, etkinliklerin ve eğitimlerin sunulduğu platformları takip ederek sektörel anlamda her zaman güncel ve bilgili kalabilirsiniz.
Başlıktaki sorunun cevabı kesinlikle ‘evet’tir. Neden mi? Çünkü e-ihracat konusunda deneyimsiz şirketler, hüsrana uğrayabilir! Hangi e-ihracat pazarına girmek gerekir? Satış yapmak istediğiniz ürünün hedef pazarını nasıl belirleyebilirsiniz? E-ihracat hedeflediğiniz ülkelerdeki e-ihracat teşvikleri ve muafiyetleri nelerdir? E-ihracat için bunun gibi onlarca sorunun cevabının bulunması gerekir. Bu sebeple e-ihracat eğitimi alınmalıdır!
E-ihracat eğitimlerinin avantajları şunladır;